Загрузка страницы

TÜRKAN ŞORAY Yılmaz Güney'in gözlerine bakamazdım, baksaydım aşık olurdum

Yeşilçamın kanun koyucu kadını o. Türk sinemasının lekeli kadını, sürtüğü, metresi, günahkar kadını, yedi kocalı hürmüzü, vahşi gelini, kenarın dilberi, fosforlu cevriyesi, balıkçı güzeli azizesi, güllüsü, dila hanımı, cevriyesi, sultanı, ateşli cingenesi, kahveci güzeli, alyazmalısı,unutulan kadını, vesikalısı, anası, arı balı peteği, çingene naciyesi, kadın değil tam bir baş belası kısacası türk sinemasının herşeyi... Bu hikaye aşık olmaktan korktuğu için yılmaz güneyin gözlerine bakamayan kadının, aşk gözlerini kör edince evli bir adamla 20 yıl aynı evde yaşayan bir sevdalının, en karizma jönlerin hep ona kısmet olduğu bir şanslının, fakirliğin diplerini görmüş küçük bir kızın, intihar edip hayatına son vermek isteyen bir depresifin, en büyük özlemi gelinlik giymek olan bir genç kızın, süleyman demirele baba sinemaya sahip çık diye höyküren bir sinema severin, yalnızlık ve mutsuzluk içinde büyümüş bir çocuğun, ben filmlerde öpüşmem diye kural koyup o kuralı allak bullak eden bir starın, attan düşüp boynunu kıran, ölümle burun buruna geldiği halde film çekmeye devam eden bir cesur yüreğin, ekmek içinin çiğnenip yaralı yüz maskesi yapıldığı zamanlarda bile oyunculuğuyla hep ön plana çıkmayı başaran sanat aşığının, annesinin şarkı söylerken doğurduğu ama zorluklarla mücadele etmekten başını kaldıramayan mutsuz bir evladın, erkek kardeşinin 5. kattan kendisini atıp öldürmesi yüzünden sürekli acı çeken bir ablanın, 5 altın portakala sahip tek ödül cambazının, masalı en hareretli şekilde anlatıp çocukları bir türlü uyutmayan bir tiyatrocunun, sadece türkiyede değil azerbaycan da da sultan olarak bilinen bir ünlünün, en çok iltifat edilen ama tüm güzel laflara alışkın tavırlarılya kuulluğunu hep koruyan güzelin, bir dönem klişelerin merkezi haline gelmiş filmlerin üstadının, ok atışıyla malkoçoğlunu bile utandıran savaşçının, namusunu baltayla, tüfekle, tırpanla, tabancayla, odunla gerekirse kürekle koruyan ama ne kadar korusa da sonunda yemişim kuralları diyip vazgeçen bir sultanın hikayesi... 200 den fazla filmde başrol oynayan bir yıldız her şey muhteşem gibi görünsede, başlangıç macerası hiç de kolay olmamıştı. O ona açılan ilahi kapının kıymetini bildi. Babası memur annesi ev hanımı olan Türkan şoray istanbulda gözlerini açtığında tarihler 28 haziran 1945 i gösteriyordu. Maddi imkansızlıklar içinde doğan Türkan küçüklüğünde sürekli mahalle değiştrdiği için okula hiçbir zaman ısınamadı. Ev hanımı olan annesi de yaşadıkları zorlukların etkisyle lastik fabrikasında çalışmaya başladı. 1954 yılındaysa yıllar sonra bile en yakın dostu sırdaşı olacağı kardeşi nazan dünyaya geldi. Nazan'ın doğumuyla imkansızlıklar iyice boy gösterir olunca halit ve meliha hanım arasında geçimsizlikler huzursuzluklar başladı. Daha fazla birlikte olmaya katlanamayan çift boşandılar. Türkan ve kardeşi Nazan'da annesiyle yaşamaya başladı. Bir fabrikada işçi olan bir kadın şimdi bir de 2 tane kız çocuğuna bakmak zorundaydı. türkan, kardeşi ve annesi karagümrüğe taşındılar liseye de orada başladı. Yeni taşındığı mahallede yeni bir hayat ve mutluluk arayan aile uzun bir süre aradıkları huzuru bulamadı. Bu umutsuzluk içinde liseye yeni başlamış olan türkanda eğitimine devam etmeye çalışıyordu. İşte o günlerde mahallenin yeni kızı olarak biriyle tanışır. Emel Yıldızla. Namı diğer panter emel. O hayvan haklarının en şiddetli savunucusu olan panter emel. Emel Yıldız Türkan şorayı bir gün film setine götürür.
Eğlenceli olacağını keyifli zaman geçireceğini söyler. Şöhret olma içgüdüsünü her zaman içinde bulunduran türkansa kabul eder bunu. O gün film setine gittiklerinde hayatının değişeceğinden habersiz yürüyordu kameralarının olduğu yere üzerinde de hala okul kıyafeti vardı. Orada yarım saat geçmişti ki tüm gözler onun üzerine çevrilmişti. Kapkara kocaman gözleriyle, etrafını sarıp sarmalayan aurasıyla oyunculardan bile daha çok dikkat çekmişti. Hayatı değişecekti, bir kapı açılacaktı ya işte kendi ayaklarıyla gitmişti türkan o kapıyı aralamaya. Sete gittiği günün üzerinden sadece bir gün geçmişti. Okuldan eve geldiğinde annesini film yapımcılarıyla konuşurken bulmuştu çok şaşkındı türkan. Erler filmin sahibi türker inanoğlu onu çok beğenmiş film teklifinde bulunmak istemişti. Annesi önce çok karşı çıkıp izin vermek istemese de hem türkanın ısrarları hem de maddi olanaksızlıklar sebebiyle kabul etmek zorunda kalmıştı. iyi ki de kabul etmişti... O yoksulluk içinde tek bir ceketle buz gibi soğukta okula giden kız için hayat yeniden başlıyordu... İlk olarak köyde bir kız sevdim filminde oynar. Aslında bu film için önce emel yıldızla anlaşılmıştır yani türkana şöhretin kapsını açan kadınla. Ne kadar arkadaşı emele ihanet etmiş gibi hissedip vicdan azabı çekse de paraya ihtiyacı vardı teklifi kabul eder elbet o zamanın parasıyla tam 3000 lira alır. Bu ailesi ve kendisi için büyük bir paradır tarihler 1960 yılını gösteriyordur. Yine aynı yıl aşk rüzgarı güzeller resmi geçidi gibi filmlerde oynar ancak henüz yeşilçam onu bilmiyordur.

Видео TÜRKAN ŞORAY Yılmaz Güney'in gözlerine bakamazdım, baksaydım aşık olurdum канала MegaSinn
Показать
Комментарии отсутствуют
Введите заголовок:

Введите адрес ссылки:

Введите адрес видео с YouTube:

Зарегистрируйтесь или войдите с
Информация о видео
4 февраля 2021 г. 11:00:01
00:33:39
Яндекс.Метрика