Goethe Eczanesi Moers`te acıldı

GÜLŞEN KARDEŞLER ÜÇÜNCÜ ECZANESİNİ AÇTI
Türkler Almanya’da farklı sektörlerde boy gösteriyor. Özellikle yeni nesil, üniversite mezunu, özgüveni gelişmiş ve girişimci ruhuyla hareket ediyor. Erol Gülşen ve Muhammed Gülşen, eczacılık sektöründe çalışıyor. Batmakta olan bir eczaneyi satın alarak başladıkları hikayede, kısa sürede başarılı bir yönetimle 3 şubesi olan bir eczane zincirine sahip olmuşlar. Hedefleri, bu sayıyı arttırmak. Zorluklarla dolu başarı öyküsünü onlardan dinleyelim.

Kendinizi tanıtır mısınız?
Biz iki kardeşiz; Erol Gülşen ve Muhammed Gülşen. Aslen Zonguldaklıyız fakat Almanya’da doğup, büyüdük. Ben 1983 doğumluyum, Bonn Üniversitesi’nde eczacılık okudum. Ağabeyim Muhammed ise 1975 yılında doğdu. O da Frankfurt Üniversitesi Eczacılık mezunu. İkimiz de eczacıyız.

Firmanızın faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Halihazırda işletmekte olduğumuz üç tane eczanemiz var. Bu eczanelerde şu an 25 kişi çalışıyor. İlk eczanemiz Glückauf Apotheke, ikinci eczanemiz Rheinland Apotheke, en son açtığımız üçüncü eczanemiz ise Goethe Apotheke.

Kuruluşunuzdan bu güne nasıl bir süreç yaşadınız?
Burada, iyi ve büyük bir eczane satın almak için torpil gerekir. Bunun için şartlarımız elverişli değildi. Bizim, zaman kaybetmeden bir yer almamız gerekiyordu. Bu sebeple 2014 yılında, batmak üzere olan bir eczaneyi satın aldık. Glückauf Apotheke, ilk eczanemizdi ve üç kişi çalışıyordu. Almanya’da bu sektörde ayakta kalabilmek için hızlı büyümek gerekir. Yani ikinci ve üçüncü eczaneyi de almamız gerekiyordu. Glückauf Apotheke’de çok sıkı çalıştık. 4 yıl içinde ciromuzu beş kat arttırdık. Ciro arttığında, ilaç ürünlerinin birim fiyatı daha ekonomik oluyor.
Sonra ikinci ve üçüncü eczaneleri aldık. Eczane sayısına bağlı olarak ciro artınca verim de kâr da arttı. Bu çalışma disiplininde ortaya harika bir sinerji çıktı. Ecza sektörü oldukça hareketli ve yenilikçi bir sektör. Bilim ve teknolojiyle birlikte sürekli gelişen bir bilgi akışı var. Aynı zamanda bilgiye sürekli ihtiyaç duyan bir sektör. Dolaysıyla piyasadaki hareketliliğiniz de bu bilgiye hakim olmanızı sağlıyor. Bu yönüyle de güzel bir başarı yakaladık.

Ne tür zorluklarla karşılaştınız ve bunlarla nasıl mücadele ettiğiniz?
İlk günler sistemi kurabilmek ve düzeni oturtabilmek için çok fazla efor sarf ettik. Tatil yapmadan, haftada 60 saat çalıştığımız günler oldu. Bunu göze almak ve çok sıkı çalışmak gerek.

Diğer taraftan Almanya’da yaşayan Türkleriz. Bu durum, başlangıçtan bu yana bir dezavantaj olmuştur. Bununla hep mücadele etmemiz gerekiyor. İlk günler, bazı Alman müşterilerimiz Türk olduğumuz için gelmemeye başladı. Hatta bir Alman müşterimiz ‘Türk müsünüz, Türkiye’de üniversite var mı, eczane var mı?’ gibi sorular yöneltip, sonrasında bir daha gelmedi.

Almanya’da yaşayan Türk olmak, dezavantaj olduğu kadar, avantajlara da sahip. Türkler kendi aralarında dayanışma sağlıyor. Bu yönüyle de Almanya’da Türk olmak bir avantaja dönüşebiliyor. Türk müşterilerimize yardımcı olmak, onlara hizmet vermek büyük mutluluk ve gurur. Onlar da bir eczaneye danışabilmenin kolaylığını yaşıyor. Örneğin Türk müşterilerimiz ‘Türkiye’den bir ilaç aldım, iyi geldi, muadili var mı?’ gibi sorular yöneltebiliyor. Bunu bir Alman eczacıdan öğrenebilmek çok mümkün değil. Bize gönül rahatlığıyla her türlü soruyu sorup, ilaçlar hakkında danışabiliyorlar. Burada Almancası zayıf olan Türkler için, Türk eczacı bulmak ve dilediği bilgiyi alabilmek çok kıymetli bir hizmet.

Ticari anlamda pek çok zorlukla mücadele ederken, manevi destek en büyük dayanağımız oldu. Anne ve babamız, her zaman arkamızdaydı. İlerlemiş yaşlarına rağmen, maddi-manevi desteklerini hiç esirgemediler. Başarımızdaki en büyük pay anne ve babamızındır. Onlara sonsuza kadar minnettar kalacağız.

Başarımızın diğer faktörü ise reklam… Varlığını duyurmak, kendini tanıtmak, anlatmak, müşteriyle eczane dışında bir şekilde temas kurabilmek çok önemli. Reklama yatırım yaptık ve çok da güzel geri dönüşler aldık.

Sektörünüzün güçlü ve zayıf yönleri neler?
Eczacılık sektörünün en önemli hizmet ayağı, bilgidir. Bu yönüyle sektörün güçlü yanı kesinlikle bilgidir ve bu bilgiyi sürekli geliştirmek ve güncel tutmak gerekir. Bu konuda oldukça iddialıyız. Danışma hizmeti veriyor, acil durumlarda ve nöbetlerde gece-gündüz demeden yardım ediyoruz. Haftada 1 gün nöbetçi oluyoruz.

Sektörümüzün zayıf yönü ise internet eczaneleri. Herhangi bir bilgi aktarımı olmaksızın, nöbete kalmadan, sadece fiyat endeksli çalışıyorlar. Sağlık sektörü için oldukça sorunlu görünüyor, geliştirilmesi gerekir.

Sektörünüzle ilgili devlet otoritelerinden iyileştirilmesini istediğiniz konular var mı?
Geçtiğimiz günlerde, 100 bin nüfuslu belediyemizin başkanı Sayın Christoph Fleischhauer bizleri ziyaret etti. Kendisine sektörümüzün sorunlarını ve gözlemlerimizi aktardık. Özellikle reçeteli ilaçların internet üzerinden satılmaması gerektiğini kendisine ilettik. Dikkate alacaklarını umuyoruz.

Видео Goethe Eczanesi Moers`te acıldı канала Lokal Bakış