PAZAROLA HASAN BEY ( İstanbul Evliyaları - İstanbul Meczupları )

#türbedelisi #türbe #pazarolahasanbey
İstanbul Unkapanı’nda Atlamataşı Caddesi üzerinde bulunan eski, cumbalı bir ahşap evde dünyaya gelen Hasan Bey, hayatının sonuna kadar bu evde yaşadı babasının adı Abdullah Efendi idi Hasan Bey vefat ettiğinde babası hayattaydı. Normalden çok büyük olan kafası için doktorlar böyle durumlarda “megalosefal” ve “idrosefal” gibi teşhisler koyuyorlardı . Akraba evliliğinden doğduğu sanılan Hasan’ın annesi doğum sırasında veya doğumdan 2 ay sonra öldüğü çeşitli kaynaklarda belirtilmiştir. Babası Hasan’a 10 yıl kadar tek başına baktıktan sonra, Hasan’ın veremden ölen dayısının dul kalan eşiyle evlendi. Esasında eski yengesi olan bu kadın, Hasan’ın annesi olarak bildiği kişi oldu.
Pazarola Hasan Bey 1880-85 yılları arasında doğduğu ve 1925-27 yılları arasında vefat ettiği ve yaklaşık 45-47 sene yaşadığı tahmin edilmektedir fakat o zamanın ünlü gazetecisi Münir Süleyman Çapanoğlu Pazarola Hasan Beyin 15 Haziran 1926 günü Gülhane hastanesinde vefat ettiğini bildirmiştir bu bilgiden yola çıkarak Pazarola Hasan Beyin yaklaşık 45 sene yaşadığı ortaya çıkmaktadır.
Pazarola Hasan Beyin çoçukluğu Unkapanı Atlamataşı mahallesi ve Küçük Pazar caddesi civarında geçmiştir mahalleli onu kocaman başlı Hasan diye tanırlardı küçüklüğünde onun şöhreti yalnız mahalle çevrisinde idi Pazarola lakabı sonradan takılmıştır.
Başının büyük olması nedeniyle normal fesler başına olmadığı için annesi nazar değmesin diye Maşallah Hasan Bey yazılı bezi başına sarardı.
O zamanlar Hasan Beyi herkes sever sayardı halkın onlara uğur getireceğine inanılırdı yolda gördüğü esnafa pazarola işportacı, pazarola gazatecibaşı, pazarola dilencibaşı, derdi Pazarola Hasan Beye göre küçük büyük Müslüman Hristiyan kadın erkek zengin fakir diye bir şey yoktu onu için herkes birdir ve herkes Allahın kuludur bazılarına göre cezbeye tutulmuş bir dervişti her sözü doğru ve gerçektir bilmediği tekke, şeyh, derviş yoktu gittiği yerde çok kalamaz en fazla 5 dakika kalır hemen kalkar giderdi her gittiği yerde paşalar gibi karşılanır çay kahve ikram edilirdi yanından kalabalık eksik olmazdı kimseden bir şey istemezdi cebine gizlice para konulsa ona el değmezdi yaz kış ayağında lastik mest elinde siyah bir şemsiye veya değnek bulunurdu. Kızlar kısmetleri açılsın diye kendilerine bakmasını veya gülümsemelerini beklerlerdi.
Ünlü yazar gazeteci Ahmed Rasim’e göre Pazarola Hasan Bey’in bu kadar meşhur olmasının sebebi, onun Pazarola sözünde keramet arayanlardan kaynaklanmakta. Bu aslında doğrudur da. Hasan bey çarşı pazar sürekli gezer ve her nevi esnafa, şaire, yazara Pazarola derdi. Bunu da herkese değil keyfinin istediğine derdi. Esnaf bu ritüeli öyle kutsal hale getirmişti ki Hasan pazarola demedi mi günü kesat geçeceğine inanan esnaf telaşa düşer, Hasan’ı yolda gördüklerinde dükkanlarında bir çay içmesi için buyur ederlerdi. Hasan’ın dokunduğu mala veya dükkana bereket geleceğine inanırlardı.
Hasan’ın başının büyüklüğü İstanbul’da öyle biliniyor ki o dönem koca kafalılıkla ilgili ne geçse konunun bir yerinde Pazarola Hasan Bey’in de kulağı çınlatılıyor. Hasan’ın ölümüne denk geldiği dönemde, 1927’de yayınlanan “Koca Kafalılar Amerika’ya giremez mi imiş?” başlıklı bir gazete haberi bunun en güzel örneği. Daha sonra Vahdettin Engin’in, Hürriyet Tarih dergisinde “Koca kafalıların Amerika’ya girmesi yasaktı” başlığıyla arşivden çıkardığı haber trajikomik.
Kocasının peşinden 2 çocuğuyla birlikte Amerika’ya gitmek isteyen Madam Topara, Amerikan Konsolosluğu’na başvurmanın yollarını arıyordu. Başvuru listesinin başına geçmek için arabuluculara rüşvetler de veren Topara iki oğluyla birlikte konsolosluğa vize görüşmesine gittiğinde ummadık bir cevap alıyor. Yetkililer Topara’ya kendisi ve küçük oğlunun Amerika’ya gidebileceğini ama büyük oğlunun ülkeye giremeyeceği yanıtını verip, sebep olarak da oğlunun Amerika standartlarına uymayan koca kafasını gösteriyorlar.
O zamanlar Beyazıd tan Şehzadebaşına Fatihten Vefaya Unkapanına gezinti yapın yolda kimi görüp sorsanız Pazarola Hasan Beyi herkes tanırdı.
1924 yılında annesini tramvay kazası geçirdi ve bu olay hasan beyi derinden etkiledi bu olaydan sonra da Hasan Beyde bir trafik kazası geçirdi yük arabası Hasan beye çarparak yere yuvarlandı tekerleklerin altına kalarak başı yarıldı bu olay hasan beyi çok sarstı zaten annesinin ölümü ile sarsılan hasan bey bu kazadan sonra sokağa çıkamaz hale geldi çok zayıfladı ve güçten kuvvetten iyice düştü çevresi onu yaşatmak için çok uğraştı onu Gülhane hastanesine kaldırdılarsa da çok yaşamadı ve birkaç gün içerisinde vefat etti.

Видео PAZAROLA HASAN BEY ( İstanbul Evliyaları - İstanbul Meczupları ) канала TÜRBE DELİSİ