USED TO

- I used to go to Kemer every summer. (Her yaz Kemer’e giderdim.) – demek ki artık her yaz Kemer’e gitmiyorum.
- She used to study English. (İngilizce çalışırdı.) – demek ki artık çalışmıyor.
- He used to phone me every night. (Her gece beni arardı.) – demek ki artık her gece beni aramıyor.
- My computer used to work. (Bilgisayarım çalışırdı.) – demek ki artık çalışmıyor.
- They used to play football every weekend. (Onlar her hafta sonu futbol oynarlardı.) – demek ki artık oynamıyorlar.
- We used to buy cake every Friday. (Biz her Cuma pasta satın alırdık.) – demek ki artık almıyoruz.
- Tom used to come to our house. (Tom bizim evimize gelirdi.) – demek ki artık gelmiyor.
- There used to be a hotel over there. (Eskiden orada bir otel vardı.) – demek ki artık yok.
- I used to have long hair. (Eskiden uzun saçlarım vardı.) – demek ki artık uzun saçlarım yok.
- Did you use to play football when you were a child? (Çocukken futbol oynar mıydın?)
- Did she use to go to London every month? (O her ay Londra’ya gider miydi?)
- Did he use to read a book every night? (O her gece kitap okur muydu?)
- Did they use to play basketball when they were at school? (Onlar okuldayken basketbol oynarlar mıydı?)
- Did Tom use to get up early in the mornings? (Tom sabahları erken kalkar mıydı?)
- Did we use to clean our room? (Odamızı temizler miydik?)
- I didn’t use to read a book. (Eskiden kitap okumazdım.) – demek ki şimdi kitap okumaya başladım.
- She didn’t use to study English. (O eskiden İngilizce çalışmazdı.) – demek ki şimdi İngilizce çalışmaya başladı.
- He didn’t use to play football. (O eskiden futbol oynamazdı.) – demek ki şimdi futbol oynamaya başladı.
- They didn’t use to listen to me. (Eskiden beni dinlemezlerdi.) – demek ki beni dinlemeye başladılar.
- We didn’t use to watch football matches. (Eskiden futbol maçlarını izlemezdik.) – demek ki izlemeye başladık.
- You didn’t use to clean your room. (Eskiden odanı temizlemezdin.) – demek ki şimdi odanı temizlemeye başladın.
- My television didn’t use to work. (Eskiden televizyonum çalışmazdı.) – demek ki çalışmaya başlamış.
- Tom didn’t use to go to bed early. (Tom eskiden uyumaya erken gitmezdi.) – demek ki Tom artık yatağa erken gitmeye başladı.

Видео USED TO канала Orkun Londoner