Загрузка страницы

Hayati İnanç & Behlül Dana

Hayati İnanç hocanın güzel anlatımıyla Behlül Dana Hz hikayesi ( Yeni Versiyon)

Behlül Dana (Hz.) Kimdir ?

Halife Hârûn Reşîd zamanında yaşayan meczuba (Allah aşkının sarhoşu) ve velî bir zât. Asıl ismi Ebû Vüheyb bin Ömer Sayrafî’dir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Kûfeli olduğu halde Bağdâd’da yaşamış ve 190 (m. 805)’de vefât etmiştir. Hârûn Reşîd’in kardeşi olduğuna dair rivâyetler varsa da bunun aslı yoktur. Herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meşhûrdur. Hârûn Reşîd’e nasîhat verirdi.

Behlül Dânâ; Eymen bin Nâbil, Amr bin Dînâr ve Âsım bin Ebî’n-Necid’den hadîs-i şerîf öğrenmiştir.

Bir toplantıda Hârûn Reşîd kendisiyle buluştu: Hârûn Reşîd, ona, “Çok zamandır seninle görüşmek istiyordum.” deyince, Behlül, “Ben böyle arzu duymadım” diye cevap verdi. Buna rağmen Hârûn Reşîd kendisinden yine nasîhat istedi. “Ne nasîhati istiyorsun? Şu saraya bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan, nasîhat almayan nelerden alır! Hâlin ne olacak, ey mü’minlerin emiri! Yarın Cenâb-ı Hakkın huzûruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın herşeyden sual olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin iyi düşün! Bu hesap zamanında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Orada bulunanlar sana bakıp gülecekler. Perişan hâlin orada meydana çıkacak, başka nasîhati ne yapacaksın?” dedi. Adâleti ile meşhûr olan Hârûn Reşîd onun nasihatlerinden çok istifâde etmiştir.

Birgün halka doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Hârûn Reşit’e gidip: “Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi halimize bıraksın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır” gibi sözlerle şikâyet ettiler. Bunun üzerine Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ’yı çağırtıp, halkın isteğini bildirdi. Behlül Dana hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Bir kaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı. Bunu gören halk gülerek, “Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zaten” diyorlardı. Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan ise bütün mahalle zarar görüyordu. Kokudan durulmaz hale gelince, aynı kişiler Hârûn Reşit’e gidip, durumu anlattılar. Behlül Dânâ’yı çağırtıp, sorduğunda: “Bir kötünün herkese zararı olduğunu herhalde anladılar. Ben birşey yapmadım, her koyunun kendi bacağından asıldığını onlara gösterdim” diye cevap verdi.

Hasan bin Sehl anlatır. Bir gün çocuklar, Hazreti Behlül’e taş atmağa başladılar. Taşın birisi vücudunu kanatınca, “Ey çocuklar! Ben Allahü teâlâya tevekkül ettim. O elbette bana kâfidir. O ne güzel vekîldir. Ancak Allahü teâlâ’ya yaklaşmak insana rahatlık verir. İnsanlara eza ve cefâ yapanlar hiç merhametli olur mu?” dedi. Ben dayanamadım. “Ey Behlül, çocuklar sana taşla vuruyorlar, sen onlara merhamet ediyorsun. Bu nasıl iştir?” dedim. O da, “Sus!... Allahü teâlâ, benim üzüntü ve acımı, onların da sevincinin çokluğunu elbet biliyor. Umulur ki, bazımızı, bazımıza bağışlar” buyurdu.

Muhammed bin Ebî İsmail bin Ebî Fudayl, ondan şu hâdiseyi nakleder: Behlül’ü bazı kabirlerin arasında gördüm. Bana, bir kabire soktuğu ayağını gösterdi. Toprakla oynuyordu. Burada ne yapıyorsun? diye sordum. “Bana eziyet etmeyen ve benim gıybetimi yapmayan insanlarla oturuyorum” dedi.

Bir zaman fiyatlar çok yükselmişti. Sen, insanların rahatlaması için, Allahü teâlâya duâ etmez misin? dedim. O bana şöyle cevap verdi: “Allah’a yemîn ederim ki, ben bu işe karışmam. Eğer bir buğday danesi bir dinar olsa, bize emrettiği gibi Allahü teâlâya ibâdet etsek, o bize vad ettiği gibi rızkımızı verir.” Sonra ellerini birbirine vurarak “Ey dünyâyı ve süslerini toplayan, gözleri uykudan lezzet almayan kimse, nefsinle uğraşıp ahirete bir tedarik yapmadın, kıyâmet gününde Allahü teâlâya ne cevap vereceksin?” dedi.

Nakledildiğine göre adamın birisi namaz kılmaz, diğer ibadetleri yapmaz ama her gece yatarken “Yâ Rabbi! Bana Cennetini ver!” diye duâ ederdi. Bir gece aynı şekilde yattı. Geç vakitte, damdan bir tıkırtı geldiğini hissederek uyandı. Hemen çıkıp, “Kimsin, orada ne arıyorsun?” dedi. Damda bulunan Behlül Dana idi ve “Devem kayboldu da onu arıyorum” dedi. Ev sahibi, “Hiç mümkün müdür ki, kaybolan deve damda olsun. Bu akılsızlık değil midir?” Bunun üzerine Hazreti Behlül Dana, “Senin, hiç ibadet etmemen ve sonra da Allahü teâlâdan Cenneti istemen daha akılsızlık değil midir?” buyurdu. Ev sahibi O zaman, Behlül Dânâ’nın kendisine nasîhat vermek için böyle yaptığını anladı. Hatasını anlayıp, tövbe etti ve ibadetlerini aksatmadan yapmaya başladı.

Hasani Basri Hz. Kıssası

#hayatiinanc #behluldana #harunresit #menkibe

Видео Hayati İnanç & Behlül Dana канала Divan TV Hayati İnanç
Показать
Комментарии отсутствуют
Введите заголовок:

Введите адрес ссылки:

Введите адрес видео с YouTube:

Зарегистрируйтесь или войдите с
Информация о видео
22 февраля 2020 г. 11:45:01
00:14:35
Яндекс.Метрика