İzmit - Maşukiye

Kocaeli kent merkezine gayet yakın konumdaki Maşukiye, 1864 yılında sona eren Kafkas-Rus savaşları sonrasında Anadolu’ya göç eden Öçbe Murat Bey liderliğindeki Çerkez topluluğu tarafından kurulmuş.
Köy, o zamanlar Voçbe Hable ismiyle anılıyormuş. Günümüzde kullanılan adıysa âşık anlamına gelen “Maşuk” kelimesinden türetilmiş. Çünkü yerleşim, Osmanlı zamanında gözden uzakta vakit geçirmek isteyen âşıkların sıklıkla ziyaret ettikleri bir bölgeymiş. Hatta bu doğrultuda Kartepe’nin eteklerine birçok konak inşa edilmiş.
Osmanlı sivil mimarisinin tüm özelliklerini bünyelerinde barındıran bu konaklardan bazılarını, Kartepe eteklerindeki yürüyüş parkurlarında gezintiye çıktığınızda görebilirsiniz.
Maşukiye’nin de içerisinde yer aldığı bölge, Ubıh-Abnaz ve Adige boylarına mensup Çerkezler’in yerleşmesi sonucunda kültürel anlamda bir hayli zenginleşmiş.
93 Harbi sırasında Batum’dan gelen Mahbe adlı grup da buraya yerleşmiş. Cumhuriyet döneminde ise özellikle Doğu Karadeniz’den köye doğru adeta bir göç dalgası yaşanmış.
Böylece Maşukiye yalnızca doğal güzellikleri ve sakinliği ile dikkat çeken yerleşim bölgesi olmaktan çıkıp gerek mutfağı gerekse de kültürüyle konuklarının hayranlığını kazanan nadide bir gezi rotası konumuna yükselmiş.
Maşukiye’de hem Akdeniz hem de Karadeniz ikliminin etkileri görülüyor. Haliyle bu durum ilçenin göz alıcı bir bitki örtüsü çeşitliliğine sahip olmasını sağlıyor.
Üstüne üstlük fotoğraf çekmeye değer farklı manzaralar yakalamanın peşindeki gezginlere de bu sayede kelimenin tam anlamıyla gün doğuyor.
Çünkü doğanın uyanmaya başladığı ilkbahar aylarında, Maşukiye’nin yaylaları başta olmak üzere bölgenin dört bir yanında adeta renk cümbüşü yaşanıyor. Hüznün mevsimi sonbaharda ise bu sefer romantik atmosfer bölgeye baş döndürücü güzellik katıyor.
Yaz ve kış mevsimlerine ise ayrı parantez açmak gerekiyor. Zira her iki mevsimde de Maşukiye’ye birkaç gününüzü ayırıp farklı aktivitelere odaklanma fırsatı yakalayabilirsiniz.
Yerleşimin hemen üst kısmında yer alan Kartepe Kaya Merkezi, kışın Maşukiye’ye gidenlerin en çok ilgi gösterdikleri yer haline geliyor. Kış sporları tutkunları, dağın zirvesine yakın konumdaki tesisin güvenli ortamında tüm günü pistte kayarak geçirebiliyor.
Yazınsa dilerseniz Maşukiye’den Sapanca’ya kadar uzanan geniş bir gezi programı oluşturabilirsiniz. Böylece bölgenin hem tarihi hem de kültürel zenginliğini tanımak adına önemli fırsatlara sahip olabilirsiniz. Tabii bu mevsimde konuklarına birbirinden eğlenceli olanaklar sunan göl kıyısından ayrılabilirseniz.
Aygır Deresi, bölgeye canlılık katan en büyük etken olarak gösteriliyor. Çünkü dere yalnızca bitki örtüsünün zenginliğini korumak ya da ilgi çekici manzaralar oluşmasını sağlamak ile kalmıyor.
Tüm bunlara ek olarak Kartepe’nin zirvesinden Maşukiye’ye taşıdığı buz gibi soğuk su sayesinde alabalık çiftliklerinin varlıklarını sürdürmesine yardımcı oluyor. Bu sayede de benim gibi damak tadına önem veren birçok gezgin, çiftliklerin yanı başına kurulu restoranlarda güne zengin bir kahvaltı sofrasıyla başlama şansını yakalıyor.
Alabalık restoranlarında enfes bir kahvaltının ardından rotanızı hemen Kartepe’nin eteklerinde bulunan yaylalara çevirebilirsiniz. Böylece çevreyi tanımak adına önemli fırsatlar yakalamış olursunuz.
Birçok gezginin Maşukiye gezilecek yerler listelerine ekledikleri yaylalar içerisinde en yoğun ilgiyi, ulaşım kolaylığı sayesinde Kirazlı görüyor.
Burası, aynı zamanda birçok ziyaretçi tarafından tercih edilen bir piknik alanı. Ayrıca İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü’nün enfes manzarasını gözler önüne serdiğinden, fotoğraf çekmekten hoşlanan gezginlerin uğrak noktası.
Yayla, yaz aylarında adeta ziyaretçi akınına uğruyor. Bu nedenle gezinizi hafta içine denk getirebilirseniz, ortamdan çok daha fazla keyif alabilirsiniz.
Kuzu Yaylası ise cenneti andıran güzelliği ile bana göre bölgede mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kirazlı’dan farklı olarak bu yayla, milli park alanı içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla girişte ücret ödemek gerekiyor. Ancak buna fazlasıyla değdiğini söyleyebilirim.
Özellikle de hava biraz pusluysa, dev kayın ağaçlarının oluşturduğu görünümden etkilenmemek mümkün olmuyor. Kısacası sessiz atmosfere sahip bir yerde doğal güzelliklerin tadını çıkartmak isterseniz, gönül rahatlığıyla Kuzu Yaylası’na çıkabilirsiniz. Hatta dilerseniz burada çadır kurup geceleyebilirsiniz.
Maşukiye’ye ayırdığınız süre 1-2 günle sınırlı değilse, Kirazlı ve Kuzu dışında bölgenin hem bitki örtüsü hem de kültürel açıdan zenginliğini yansıtan Çiğdem, Soğucak, Sultanpınar, Dikmen yaylalarını ziyarete de vakit ayırabilirsiniz.
Maşukiye’nin üst kesimlerinde yer alan yaylalar, yılın dört mevsimi ziyaret edilebiliyor. Ancak kış aylarında yol şartları ciddi anlamda kötüleşiyor. Bu yüzden arazi aracınız yoksa mayıs ve eylül ayları arasından kalan dönemde yaylaları ziyaret etmenizi öneririm.

Konum: https://goo.gl/maps/qVJZG1F4dy3BF6Uk7

Видео İzmit - Maşukiye канала ANIL ATVUR