Загрузка страницы

Kıyamet kopmaya başladığında gerçekleşecek olan üç büyük felaket... / Kerem Önder

Kıyamet kopmaya başladığında gerçekleşecek olan üç büyük felaket... / Kerem Önder

* Güneş, yıldızlar ve dağlar...

“Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Hâlbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler.
Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”(Neml 88)

‍Dağların Hareketi

"Sen dağlan görür, onları yerinde durur sanırsın. Halbuki onlar, bulut gibi geçer gider. Bu, herşeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, ne yaparsanız hakkıyla haberdârdır" (Nemi. 86).

Bil ki bu, Kıyametin kopmasının üçüncü delilidir. Bu da, dağların yürütülmesidir. İnsanların, dağların hareketsiz sanmalarının sebebine gelince, çünkü büyük cisimler aynı yönde ve aynı keyfiyyette hızlıca hareket ettiritseler, bunlara bakan kimse, onları duruyor zanneder. Halbuki ontar süratle yola devam etmektedirler.

"Bu Allah'ın sanatıdır" cümlesindeki kelimesi, (Nisa, 123 ve (Bakara, 138) kelimeleri gibi, te'kid eden manalardandır. Ancak ne var ki, bu kelimenin te'kid ettiği şey mahzuf olup, bu da ifadesini nasbeden kelimedir. Buna göre mana şöyle olur: "Allah, kendisinden başka hiç kimsenin güç yetiremeyeceği o şeyleri daha Önce zikredince, bu sanatının da, sapasağlam, hikmet ve doğruluk üzere yapmış olduğu o şeyler cümlesinden olduğunu beyan buyurmuştur. Kâdî Abdu1 Cebbar, "Bunda, kabîh (çirkin) olan fiillerin Allah'tan olmadığına dair bir delalet bulunmaktadır. Aksi halde, bunları da sapasağlamtıkla (itkân) vasfetmiş olması gerekirdi. Fakat icmâ buna manidir..." demiştir ki, buna şöyle cevap verilir: İtkân (muhkem yapma) ancak, mürekkeb şeylerde olur. Binâenaleyh, arazların bununla vasfedilmesi imkânsızdır. Allah en iyisini bilir.” Razi

88. Hak Teâlâ Hazretleri, ilâhi kudretine Peygamberinin Yüce bakışlarını çekmek için buyuruyor ki: Resûlüm!. (Ve) Sûre üfürüldüğü zaman (dağları görürsün) baktıkça (onları yerlerinde sâbit sanırsın) nitekim büyük cisimler, bir semte doğru hareket edince onun bu hareketi görülmez bir tarzda bulunmuş olur. (halbuki, onlar) o dağlar, o birinci sura üfürmenin tesiriyle (bulutların geçişi gibi geçer gider) fevkalâde bir surette hareket etmekte bulunur. Bakanlar onun farkında olamazlar. Bu sur hâdisesi, kıyametin vukuu, dağların hareketi, bütün bu muazzam olaylar (her şeyi sağlam kılmış) hikmetinin gerektirdiği şekilde takviye etmiş ve düzeltmiş (olan Allah’ın sanatıdır) O Yüce Yaratıcının birer yaratılış eseridir. (Şüphe yok ki, o) hikmet sahibi mabût, ey mükellef insanlar!. Sizin her (yaptığınız şeylerden haberdardır) bütün kâinat, bu kadar yaratılış eseri o Yüce Yaratıcının ne kadar ilim ve hikmete, kudret ve yüceliğe sahip olduğunu isbat edip durmaktadır. Binaenaleyh bütün kullarının açık ve gizli hafi hallerini de bilmektedir. Artık bu muazzam kâinatı ibret gözü ile seyredenler, bir kıyamet âleminin, bir uhrevî hayatın ilâhi kudret ile meydana geleceğinden şüphe edemezler. İşte bütün bu kutsî âyetler, bütün insanlık için birer uyanma vesilesidir. Ne mutlu bunlardan yararlananlara!. Bu (88) inci âyeti celîle, yer küresinin bugün de devran edipdurduğuna işaretten uzak olmasa gerektir.” Ömer Nasuhi Bilmen

Bazı müfessirler bu âyeti dünyanın güneş etrafındaki dönüşüne işaret olarak değerlendirmişlerdir (bk. Celal Kırca, s. 76). Yine bazı tefsircilere göre bu vâkıa, kıyametin ilâhî kudretle kopacağının delilidir. Dünya gibi büyük bir kütleyi uzay boşluğunda yaratılış amacına uygun, düzenli bir şekilde ve bulutlar gibi yürüten Allah Teâlâ, zamanı geldiğinde bu dünyayı başka bir âleme dönüştürebilecek bilgi ve kudrete sahiptir ve bunu yapacaktır. Nitekim müfessirler sûrun üflenmesinden sonra Allah Teâlâ’nın dağları yok ederek yeryüzünü başka bir âleme dönüştüreceğini ifade etmişlerdir (bk. İbn Âşûr, XX, 47; bu konuda bilgi için bk. İbrâhim 14/48; ayrıca krş. Kehf 18/47; Tâhâ 20/105-107; Kåria 101/5). Bir yoruma göre bu âyette geçen “dağların yürümesi olayı” kıyamette vuku bulacak ve her şey Allah’a gelirken dağlar da O’na doğru yürüyüp gelecektir.

“Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır” cümlesi, sadece dünyanın ve dağların değil, evrendeki her şeyin Allah’ın ilmi, kudreti ve sanatıyla mükemmel bir şekilde yaratıldığını ve yaratılış amacına uygun, düzenli bir şekilde idare edildiğini, hiçbir şeyin tesadüfe bırakılmadığını ifade etmektedir. “Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır” meâlindeki son cümle ise bu değişimin meydana geldiği kıyamet gününde Allah Teâlâ’nın insanları dünyada yaptıklarından hesaba çekeceğine işaret etmektedir. Nitekim bundan sonra gelen âyetler de bu yorumu destekler mahiyettedir. (Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 210)

Видео Kıyamet kopmaya başladığında gerçekleşecek olan üç büyük felaket... / Kerem Önder канала İhramcızâde İlim Yayma
Показать
Комментарии отсутствуют
Введите заголовок:

Введите адрес ссылки:

Введите адрес видео с YouTube:

Зарегистрируйтесь или войдите с
Информация о видео
2 августа 2018 г. 23:33:28
00:16:17
Яндекс.Метрика