Alevilik Öldükten Sonra Değil, Ölene Kadar Var

https://www.instagram.com/hak.sende/
https://www.Facebook.com/hak.sende
https://www.Twitter.com/hak_sende
Mesut YILDIRIM (Dede) : Hoca’m geçen de bir soru vardı, yine aynı soru, başka bir canımız sormuş: “Hakk’a yürüme erkânlarında bağlama ile duvazimam eşliğinde gerçekleşiyor. Bazı kesimler bunu uygunsuz, hatta Alevi dedeler bununla ilgili, bizim böyle bir uygulamamız yok diyor.” Yani şey soruyor canımız. Bu cenaze kaldırırken işte saz ile kaldıralım, duvazimam ile kaldıralım falan. Hoca’m bu konuda benim de şeyim var biraz, eleştirim vardı, yani şöyle bir eleştirim vardı. İşte cenaze namazını değiştirelim, halka şeklinde yapalım filan, Alevice yapalım. Dedim ki: “Ya Alevilik öldükten sonra değil, ölene kadar var.” Hayır tamam, ölünün de bir erkânı var ama aslında canlıya yani Alevilik diriye soruyor. Şimdi mesela bu korona günlerinde Hoca’m birçok cemevimiz de kapandı. O Alevice erkân yapacağız diyenler, doğru mezarlığa gönderiyor cenazeleri. Ya siz Sünnice yapmayacağız, Alevice yapacağız diyordunuz. Şimdi sırf Sünni kaldırıyor sizin cenazelerinizi. Ne oldu sizin Aleviliğinize, ne oldu yolunuza? Böyle bir eleştiri de ben yapayım.
Caner IŞIK (Akademisyen) : Eyvallah Dede’m. Yani maalesef bunlar çürümenin göstergeleri. Nedir çürümenin göstergeleri? Din; hayatın, yaşayanın hâlini anlatmak ve kolaylaştırmak içindir. Hak ve hakikat, gerçeklik, insanı yaradılış prensiplerine uygun yaşaması için gereklidir. Ölüye yapılan hiçbir şey gitmez Dede’m. O iş bitti, defter kapandı. Peki bizim erkânımızda, yolumuzda ne var? İş kapandı ama ölen kişi öldüğünü fark etmeyebilir, olabilir. Çünkü ruh belli bir süre bu beden ve bedenin etrafında belli bir gücü bilinç durumunda yaşıyor. Bütün cenaze erkânları aslında ölüye öldüğünü hatırlatmak içindir, ruha. Alevilerin aslında bu işte işi çok kolaydı. Onun da çok güzel bir sistemini bulmuşlardı. Kişi vefat ettiği zaman hemen onu gömüyorlardı. Gömdükleri gece eğer imkân varsa bir evlad-ı Resul piri geliyordu, onun darını yapıyorlardı.
Mesut YILDIRIM (Dede) : Dardan indirme erkânı değil mi?
Caner IŞIK (Akademisyen) : Dardan indirme erkânı yapıyorlardı. Darda indirme erkânında ne yapıyorsunuz? Yaradılışın en başından, ta Hz. Peygamber’e ve günümüze eren evliyalara kadar olan süreci dar duasında okuyorsunuz. E karşıdaki kişiye, ruha şunu anlatıyorsunuz. O gerçekten de darda indirme erkânında o ruh, o dar meydanındadır. O şunu görüyor, öldüm ben ve artık bu gerçeklerle birlikteyim. Bununla birlikte bir yerden bir yere gitmeliyim ve orda eğer ikrarlıysa piri elinden tutuyor, götürüyor onu veya başka varlıklar, pirinin kılığına giriyor, onu oraya götürüyorlar.
Mesut YILDIRIM (Dede) : Kandırıyorlar.
Caner IŞIK (Akademisyen) : Evet. Öbür türlü öldüğünü anlayamıyor. İşte azabı, şey azabı dediğimiz, kabir azabı dediğimiz şey de bu, öldüğünü anlamıyor. Yemiyor, içemiyor, uyuyamıyor, bakamıyor ama sürekli etrafındaki birçok şeyi görüyor, yaşıyor. Yani o kabir azabı meselesine hiç girmeyelim. Daha da iyice kafaları karışır insanların. Yani sizin yapıp ettiğiniz hiçbir şey ona gitmiyor zaten. Ama bu sazlı sözlü kaldırma aslında çok sosyolojik bir durum ordaki şey. Sebep şu; evlad-ı Aliler gereken görevini yerine getiremediler, darlarını didarlarını koruyamadılar. Vefat edenlere dar cemi yapmadılar. Kendilerine göre bir erkân uydurmaya çalıştılar. Bu süreçte âşıklık ve zakirlik hizmetinde uluslararası nitelik kazanmış olanlar, başarılı olanlar dediler ki, saz dediler bizim Kur’ân’ımız. E o zaman biz saz çalarak da kaldırabiliriz. Hatta 80’li yıllarda Güler Duman bunu söyledi: “Türkülerle gömün beni.” diye. 2000’li yıllarda da bunun uygulamasına koydular. Bu aslında dar cemlerinde gece saz çalınabilirdi, çalınıyordu. Burda yapılan bir işti. Ama bunu sen alıp da cenazenin etrafına getirdiğin zaman âşık - zakir cenazesini yapmış olursun.
Mesut YILDIRIM (Dede) : Bir de şu olmaz mı Hoca’m?
Caner IŞIK (Akademisyen) :Yani, bu da bide aynı zamanda, biz de Aleviyiz böyle yapıyoruz, Sünniler böyle yapıyor. Yani öyle anlaşmaz bir şey koyarsınız ki bu anlaşmaz çelişki ile ben farklıyım vurgularsın. Avrupa’nın da tam istediği odur. Zaten Müslümanlıkta mücadele edecek onların önüne aynı, işte Orta Doğu’daki planları gerçekleştirmek için Kürtleri, Amerika nasıl böyle maşa gibi kullandı. Bu fundamentalist İslâm anlayışına karşı mücadele etmek için de Alevileri kullanmak istiyorlar. Alevileri böyle İslâm dışı bir şey olarak koyup, kategorize edip, düşmanlaştırıp şeyin için de belki arkadan besleyip de ona karşı mücadele edecek bir enstrümana çevirmeye çalışıyor. İnsanlar da bu oyuna geliyor. Aleviler, İslâm’ın özü olduğu için başına bunlar gelmiştir, bu zamana kadar. Başına çektiklerin hepsi öz oldukları için gelmiştir.
Mesut YILDIRIM (Dede) : Hoca’m bir de şekilde niye ayrılıyoruz, ahlaktan ayrılalım?
Caner IŞIK (Akademisyen) : Ya Şeytan’ın işidir. Bütün işi şekle boğmak, Şeytan’ın işidir zaten. Açık bir şekilde iyilikte, doğrulukta yarışın. Ben böyle gömüyorum,

#Aleviler
#Pir
#HakSende

Видео Alevilik Öldükten Sonra Değil, Ölene Kadar Var канала Hak Sende