İlklerin Tarihi: Hayvan-İnsan Karıştırma Deneyi Nasıl Sonuçlandı?

Organ yetmezliği. Tıp tarihinin en yaygın sorunlarından, binlerce yıldır milyonlarca insanın hayatına mal olan bir sorun bu. Dünyada her yıl bu sebeple milyonlarca kişi hayatını kaybediyor.

Donörler var elbette, hatta onlarca milyonlarcasının hayatını kurtarıyor. Ancak arz-talep grafiğine baktığımızda nakil bekleyen insanların sayısı, nakledilmeye hazır organlardan neredeyse 6 kat fazla.

Ortalama nakil bekleme süresi de 3 yıl. Böyle bir rahatsızlığınız olduğunu düşünelim, nakil bekleyen milyonlarca kişiden birisiniz. 3 yıl bekliyorsunuz ve karşınıza bir fırsat çıkıyor. Vücudunuza uyum sağlama ihtimali diğerlerine göre nispeten yüksek, ihtiyacınızı karşılayacak ve hayata tutunmanızı sağlayan o organ bulunuyor.

Hazırlıklar, sözleşmeler, ameliyatlar derken o gün gelip çatıyor. Ameliyata giriyorsunuz. Başarılı geçiyor. Kurtuldunuz mu? Artık nakil bekleyenler kervanından çıkıp, hayatınıza sağlıklı devam etmeniz garanti mi? Hayır.

Çünkü yoğun uğraşlar sonunda bulunan organı vücudunuzun kabul etmeme ihtimali de var. Yani sağlığınıza kavuşma ihtimalinin yanı sıra daha zararlı çıkma olasılığınız bulunuyor. Ya da tam bir kısır döngünün içinde kalma durumu oluşabiliyor.

Peki çözümü nedir bu sorunun? 21. yüzyıldayız canım. Teknoloji gelişti, bilim aldı başını gidiyor, tıp uçtu sonuçta… Milyonlarca nakil bekleyen insanın kurtuluşu nerede? Aynı senaryoyu bir de 15-20 yıl gelecekte geçen bir alternatif evrende düşüneli mi?

Aynı rahatsızlığa sahip olduğunuzu düşünelim tekrar. İhtiyaç talebiniz bu kez 3 yılda değil yalnızca birkaç günde karşılanabiliyor. Ameliyat öncesi hazırlıklar çok kısa sürüyor, çünkü bu işlem artık sıradan bir kalp pili ameliyatından farksız. Üstelik vücudunuzun organı kabul etmeme ihtimali neredeyse imkansız.

Peki nedir bu kaderi değiştiren? Kimdir bu talihi tersine çeviren cengaverler? Cevap verelim, domuzlar.

Видео İlklerin Tarihi: Hayvan-İnsan Karıştırma Deneyi Nasıl Sonuçlandı? канала ViBio