Загрузка страницы

0043- Osmanlı'da Deniz Hamamları. Osmanlı'nın Plaj Kültürü Nasıldı? Deniz Hamamlarının Hikayesi...

.... Hiç düşündünüz mü? Osmanlıda deniz ve plajlara dair sosyal hayat nasıldı? Plaj , beach olayları ne haldeydi? Denize kıyısı olan şehirlerde halkın denizle iştigali ne düzeydeydi? Ahalinin denizle arası nasıldı?Bodrum , Marmaris , Kuşadası sahillerinde onlarda bir lahmacuna 150 akçe veriyorlarmıydı?
Giriştende anlaşılacağı üzere Bu videomuzda arkadaşlar konumuz Osmanlı'da Deniz Hamamları...... Nedir bu deniz hamamları? Nasıl doğdu? Tarih içinde gelişimi nasıl sürdü? Şimdi neden Deniz Hamamamları yok? Haydi buyurun Osmanlı'nın Deniz Hamamları konusunu incelemeye.
Modernizmin sosyal hayata iyice hakim olmaya başlamasıyla, deniz hamamları yüzme, eğlenme ve denizden yararlanma isteğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Takvimler 1800 lü yılları gösterdiğinde , Avrupa topraklarında denizde yüzme sporu yapmak , plajlarda güneşlenip sosyalleşmek bir moda haline gelmişti. Bu akım İtalya sahillerinden başlayıp kuzey Avrupaya kadar hızla yayılmıştı. Bu yayılış yıllar 1840 ları gösterdiğinde , Payitaht ve çevre sahilleride etkilemişti. Konar göçer bir yapıdan gelmiş ahali , Avrupalıların bu plaj akımına bir anlam veremese de , bu akımdan etkilenmemek elde değildi.
Ta o tarihlerde bile dünyanın en güzel denizlerine hakim olan Osmanlı tabianının , denizle pek arası iyi değildi. Su , kültürümüzde içmek , temizlenmek ve tarlaları sulamamak için yegane gereksinimdi. O nedenledir ki , Avrupa’da başlayan plaj işletmeciliği Osmanlı’ya geldiğinde sayfiye kültürü ile birlikte ‘deniz hamamı’ na dönüşecekti.
Gerek Osmanlının azınlıkları , Entelleri , tabi olduğu kültürü , medeniyyeti beğenmeyip , Avrupa'yı hayranlıkla takipteki üst tabaka yavaş yavaş yalılarından denize girerek bu kültüre adım atmaya başlamıştı bile....
Bu kültürü paraya çevirmek isteyen bilhassa azınlıklara tabi Rum ve Ermeni girişimciler resmi makamlardan sahillerde mekanlar açmak için başvurular yapmaya başlarlar.Zira sahillerde denize girenler bir hayli artmış , ahaliden şikayetler makamlara yavaş yavaş ulaşmaya başlar.
Bunun üzerine 1875 tarihinde sadrazamlık makamı Deniz hamamları ile ilgili özel bir nizamnâme hazırlar. Bu nizamnâme ile umûma açık yerlerden denize girmek yasaklanıp , özel yalıların ikametçilerinin de evlerinin önünden açıktan denize girmeleri menedilir. İlk olarak bu nizamnamenin uygulaması ve takibi Tersane-i Amire Müdürlüğüne verilir... Daha sonra yeni bir düzenleme yapılarak deniz hamamları açma ve işletme yetkisi direk şehremânetine, yâni belediyeye verilir.
Hemen girişimciler ki bunların çoğu azınlık mensubudurlar , ihalelere girerek , Çardak iskelesi, Salıpazarı ve Kumkapı da ilk Deniz Hamamları hizmete girer. . Osmanlı toplumunun dini, ahlaki ve hukuki kurallar çerçevesinde yüzmesi, eğlenmesi ve denizden faydalanması için ortaya çıkan deniz hamamları, halk tarafından öylesine sevilir ki , 1872 yılına gelindiğinde İstanbul’da 28’i kadınlara, 34’ü erkeklere âit olmak üzere toplam 62 deniz hamamı hizmet vermektedir.
Bunların dışında Yalı sahipleri de kendi yalılarının önünde özel ve sabit Deniz Hamamı yapma hakkına sahip olmuşlardı .
İlk önce şu Deniz Hamamları nasıl bir şey onu anlatayım.... Deniz Hamamları deniz dibine çakılan kazıklar üzerine inşa edilirdi. Bu yapılar genellikle kare veya dikdörtgen bir şekilde imal edilir , kullanılan ağacın suya dayanıklı olmasına dikkat edilirdi. Yapı hep ahşaptandı. Deniz hamamları suya dayanıklı keresteden yapılıyordu. Resimde görüldüğü üzre küçük soyunma kabinlerinden oluşurdu. Yapının ortasında oluşan havuzda yüzülür , kabinlerin önündeki boşlukta güzeşlenilebilirdi. Hamamların iç kısmında küçük soyunma kabinleri, dar gezinti alanları, bir kahvehane ile suları denize karışmayan tuvaletler bulunurdu.
Deniz hamamları, kadınlar ve erkekler için ayrı olur, yanyana inşa edilen hamamlar arasındaki mesafe, kadınlar hamamındaki seslerin erkekler hamamından işitilmeyecek kadar uzaklıkta olmasına da dikkat edilirdi. Boğulma olaylarının çoğalması sonucu buralarda Cankurtaranların bulundurulması zorunlu hale geldi. Bir de Deniz Hamamlarında belediye tarafından atanan bir Çavuş bulunurdu. Fakat Çavuşun maaşını işletmeci ödemekteydi. Çifte hamamların arasında da kayıkla dolaşan zaptiyeler görev yapıyordu. Bu zabıtalar, iki hamam arasında sandalla dolaşarak, erkekler hamamının sınırını aşıp kadınlar hamamının bölgesine geçmek isteyenlere engel olmakla görevliydiler.
Bunun üzerine zamanla Osmanlı vatandaşları da plaj denilen açık kumsallardan denize girmeye başlarlar. Böylece deniz hamamları yanında plajlardan denize giren insanlar her geçen gün arttı. Plajlar artarken deniz hamamları giderek azaldı.
Cumhuriyet dönemiyle birlikte yavaş yavaş Deniz Hamamları kapanmaya başlarken , artık yeni plaj işletmeleri açılmaya başlamıştır bile.
Gördüğünüz üzre Maltepe'de bulunan Süreyya Plajının reklamı. Bakın plajın eski halinde Bakire anıtı denizin içindyken günümüzde ise deniz doldurularak parkın içinde kalmış.
E-mail ;
esalettinozturk@gmail.com

Видео 0043- Osmanlı'da Deniz Hamamları. Osmanlı'nın Plaj Kültürü Nasıldı? Deniz Hamamlarının Hikayesi... канала Hayatın İçinden Bilgiler
Показать
Комментарии отсутствуют
Введите заголовок:

Введите адрес ссылки:

Введите адрес видео с YouTube:

Зарегистрируйтесь или войдите с
Информация о видео
16 апреля 2022 г. 18:58:15
00:16:23
Яндекс.Метрика