Загрузка страницы

GÖNÜL YAZAR "14'ünde CİNSEL TATMİNE İHTİYACI OLAN bir kadının bilinmeyen hikayesi"

Müstehcen plaklar çıkardığı öne sürülerek sürekli dava edilen bir kadının, 8 koca yetmez daha fazlasını getirin diyen bir evlilik meraklısının, kadın kibrit gibidir az çakarsan ateş almaz diyerek manidar göndermeler yapan bir kelime cambazının, döviz kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla defalarca mahkemelerde sürünen küçük suçlunun, imam nikahıyla yaşayalım diyen sevgilisini terk edip defalarca nikahsız ilişkisi yaşayan bir çelişki abidesinin, yaşını büyüterek 14 yaşında ilk evliliğini yapmış bir annenin, intihara teşebbüs etmeye meyilli taş bebek gönül yazarın hikayesi bu... Lüks villalarda tek başına yaşayıp paranın alabileceği herşeyi aldı. Pırlantalar, mücevheler, villalar aklınıza gelebilecek herşeyi vardı eksik olan tek şey onu gerçekten seven bir adamdı. Çok şey de istemiyordu biraz yakışıklı biraz da entellektüel olsun yeterdi onun için. Ömür boyu bir yanı eksik kalacak o sevgisini verebileceği sahici erkeği bulamayacak ve bu sevgisini kendi canı kadar sevdiği köpeği spike a verecekti. Parçalanmış bir ailenin minicik kızıydı gönül yazar. Kimsesizlik ve ilgisizlik içinde geçmişti çocukluğu. Gönül 6 yaşındayken annesi ve babası boşanmış her zaman sıcak bir yuvanın özlemiyle yaşamıştı. Gerçek adı mürşide gönül özyenginer olan taş bebek 12 ağustos 1940 yılında izmirde doğdu. Belma, belkıs ve ahsen isimli üç kız kardeşe sahip gönül yazar her zaman kendisini eşrefpaşalı olarak tanıtırdı. Babası mehmet bey erzincanlı bir müteahhitti. Zengin bir ailede büyümüş yaşadığı konakta dadılar hizmet etmişti ona. Babası mehmet bey on binlerce dolar ödeyip en güzel okullara göndermişti onu. Annesi fatma hanımsa yugoslav göçmeniydi. En büyük özelliği muhteşem güzelliğiydi. Yıllar sonra annesi için şöyle diyecekti gönül yazar: "Annem o kadar güzel bir kadındı ki, sonunda dillere destan cazibesi başımıza bela oldu." Gönül yazar da genlerini annesinden almıştı en az onun kadar güzeldi. Ancak annesi fatma hanım çok disiplinli ve sert bir kadındı. Bazı zamanlar annesinin acımasızlığı onun canını yakıyor ve ondan dakikalarca dayak yiyordu. Bir gün annemden yediğim dayaklar yüzünden mankafa olacaktım diyecek ve onun acımasızlığını tatli bir dille eleştirecekti. Annesi çok sinirlendiğinde tırnakları devreye girer gönül yazarın boynuna kollarına yüzüne o keskin tırnaklarını geçirirdi. Eğer yeterince tatmin olmazsa bu kez de ısırmaya başlardı. Yıllar sonra annesinden böyle bahsedecekti türk sinemasının taş bebeği. Anne, her gün otomobiliyle çocuklarını almaya mektebe gelirdi. Okulun sahibi/müdürü Adnan Düvenci her gördüğünde odasına davet eder, sohbet edip kahve ikram etmek isterdi. Yazar’ın belirtmesiyle ‘annenin okul sahibinin bürosunda oturması önce dedikoduya sonra da büyük skandala yol açtı!’ Mehmet Bey, o sırada vatan görevindeydi. Dedikodular kulağına gelince, firar edip İzmir’e geldi. Karı koca arasına kara kedi girdi, boşandılar. Gönül babaya, diğer 3 kardeşi de anneye verildi. Küçük Gönül için alışmadığı düzen başlayacaktı. Bütün Türkiye’yi dolaşacaktı. Otel odalarını kendisine mesken edinecekti. Mehmet Bey askerlik mesuliyetini yerine getirmeyecekti. Hep kaçacaktı. 46 yaşına kadar yakalanmazsa, sorumluluktan kurtulacaktı. Yazar’a göre, 46’sına kadar firarını sürdürdü. Küçük Gönül hareketli yaşama uyum sağlayamadı. Eğitimi aksıyordu. Annesinin yanına döndü. Fatma Hanım da yeniden evlenmişti. Yeni kocası 4 çocuklu tüccardı. 8 sabi aynı evi paylaşmak zorunda kaldı! Psikolojisi çökecekti. Öz annesi ile babasını aynı sofrada görmemişti. Düzenli ve huzurlu aile ortamı özlemiydi.

Видео GÖNÜL YAZAR "14'ünde CİNSEL TATMİNE İHTİYACI OLAN bir kadının bilinmeyen hikayesi" канала MegaSinn
Показать
Комментарии отсутствуют
Введите заголовок:

Введите адрес ссылки:

Введите адрес видео с YouTube:

Зарегистрируйтесь или войдите с
Информация о видео
3 ноября 2021 г. 10:45:00
00:24:44
Яндекс.Метрика